nerden başlasam bilmiyorum.
öncelikle bu oyunun çocukken deneyim ettiğimde hatrımda çok ilginç şeyler deneyen çok keyifli bi oyun olarak kaldığını söyliyeyim ve yıllardır içimde kalmıştı bir gün dönüp oynamayı çok istiyordum. ve oynadım. ve ubisoft'un assassin's creed 1 ile yediği bokun aynısını yediğini fark ettim.
abi şimdi oynanışa gelirsek bu oyunun çocukken bana ilginç gelmesinin başlıca sebebi normalde başka fpslerde olmayan bazı "gerçekçi" detaylar olması. bunlar safehouselarda uyuyup saatinden uyanacağın saati seçme, boktan silahlar kullanırsan silahın tutukluk yapması ve bi noktada kırılması, araban hasar alırsa inip tamir edebilmen, haritayı açınca oyunun durup ana menüye dönmesi değil de karakterimizin harita çıkarıp ona bakması ve karakterimizin hastalıktan dolayı düzenli olarak ilaç alması gibi özellikler. bunlar çocuk olan beni çok heyecanlandırmış ve ne kadar çok şey yapabiliyoruz gerçek gibi dedirtmişti ama şu an oyunu oynayınca bu özelliklerin her birinden nefret ettim ve keşke olmasalarmış dedim. safehouselarda uyuma olayını oyunun başında bana öğretmek için yaptırması dışında hiç kullanmadım çünkü saati değiştirmek dışında hiçbir etkisi yok. silah tutukluluğu konusu hala düşününce güzel gelse de oyunda tutukluk yapmayan silahlar elde etmek için boktan yan görevler yapmanız lazım (ki o konuya sonra geilcem) ve bahsettiğim boktan silahlar o kadar sık tutukluluk yapıp sizi çatışmanın ortasında bok gibi bırakıyo ki silahı sikip atasınız geliyor. harita olayı başta yine hoşuma gitse de ilerlerde canımı çok sıktı. ilaç olayınınsa hiçbir etkisini göremedim her zaman mevcut ilacım vardı ve karakter triggerlandığında içtim. vuruş hissiyatı aralarında 4 yıl olan ilk oyundan çok çok daha kötü ve yine ilk oyunun aksine düşmanlar mermi süngeri gibi vur vur ölmüyolar. arabalar çok yavaş ve çok çabuk bozuluyolar. şimdi arabalar konusunda oyundan aldığım keyfi korkunç düşüren bir olay var. araba ile bir yerden bir yere giderken sık sık arkanızda düşman arabası spawnlanıyor ve üstündeki turret ile sıkmaya başlıyo ya da her türlü yol üstünde bir outposttan geçtiğiniz için ordaki düşmanlar sıkıyor ve ne kadar hızlı giderseniz gidin mermiler takip ediyo ve arabayı 10 saniye içinde hareket edemiyecek hale getiriyor ve işte bu olay oyunun anasını sikiyor. oyunda yolculuk ederken her 5 dakikada bir arabanızdan inip diğer arabayla veya insanlarla şavaşıp başka arabaya binmeniz gerekiyo ve bu oyunu işkenceye çeviriyo.
karakter çok hızlı yoruluyo ve çok hasar yiyor ve ölecek hale geliyo.
oyunun içine gelirsek. oyun prologue kısmından sonra sizi açık dünyaya bırakıyro ve yapabileceğiniz etkinlikler: ana görevler, silahçı görevleri, radyo kulesi görevleri, buddy görevleri ve ilacınız bittiği zaman underground görevleri. silahçı görevleri birbirinin aynısı konvoy patlatma görevlerinden oluşuyor ve dükkana yeni silahlar açıyo ama zaten keyif almadığım bu oyundan bir de bu tekdüze görevleri yapmak istemediğimden yapmadım ve bu yüzden dükkana asla uğramadım elmasları da asla kullanmadım. underground görevlerinin diyaloglarından animasyonlarına hepsi aynı. ha ana görevlere gelirsek konu değişiyor mu? pek sayılmaz. şimdi ana göreve geçmeden çok kısaca hikayeden bahsetmeliyim. oyun afrikada isimsiz bir bölgede geçiyor. ülkeye içsavaş hakim ve ülkede ufll ve arp isimli iki politik grup oluşmuş ve uğrunda sivillerin de can verdiği sonu gelmez bir savaş içindeler. ve jackal isimli bir silah satıcısı da iki tarafa da silah sağlayarak savaşın bitmemesini sağlıyor. bizim karakter de bu jackal'ı öldürmekle görevlendirilmiş bir paralı asker. jackal'ı ortaya çıkarmak için de iki gruba da yardım ediyoruz. ha işte burda ana görevlerin bokluğu çıkıyor. oyunun ana görevleri tamamen "arp şurda silah depoluyomuş git orayı patlat" "ufll şurda ilaç depoluyomuş git orayı patlat" "arp şurda anlaşma yapcakmış git onu boz" gibi görevlerden ibaret. içerik değişiyor veya ilginç yanları olsa buna yine tamam dicem ama aynı binaya girip aynı adamla konuşup aynı yerlere gidip aynı şeyleri yapıyosunuz ve bu oyun 15 SAAT FALAN. heh işte tam bu yüzden incelemenin başında assassin's creed 1 benzetmesi yaptım çünkü tam olarak aynısı. bi oynanış yapmışsınız belli "ilginç" şeyler eklemişsiniz ama oyunun içi bomboş.
bir de oyunun başında karakter seçme ekranı var böyle 7-8 karakter koymuşlar seçilebilen ki hiçbir şey değiştirmiyorlar oynanış veya hikaye namına.
oyunda istediğiniz an save alabiliyorsunuz fakat sanki böyle bir özellik yokmuş gibi binaların belli yerlerine save noktaları koyulmuş?
karakterlerin hepsi aşırı kişiliksiz sıkıcı karakterler.
jackal karakterinin konuştuğu anlar aceleye mi geldi noldu bilmiyorum ama aşırı hızlı ve vurgusuz konuşuyor. google translate vurgusu bile yok.
bu oyun madem bu kadar gerçekçilik kasmak istiyodu senaryoyu görevleri falan siktir edip yine bu ülkeyi kullansaydı ve gerçekçilik unsurlarını adam akıllı yapıp harbi keyifli gerçekçi bir fps simülasyon/sandbox bi oyun yapsaydı en azında belli bir kitleyi tatmin edebilirdi.
çocukken her şeyin çok ilginç ve çok renkli olduğunu ama bunun sebebinin çocuk olmam olduğunu yüzüme sertçe vuran bi oyun oldu.
44/100

Reviewed on Dec 05, 2023


Comments