Genel olarak Korku türüne mensup medya ürünlerini fazlasıyla şevkle tüketirim. Bu yüzden bu oyuna bu kadar vakit tükettim. Başlangıçta oyuna ilk başladığım vakitlerde aniden katil ile girdiğimiz kovalama anları aşırı germişti. Bu gerginliğin üstüne bazı perklere sahip katillerin ses çıkartmadan bir anda dibimde belirmesi çoğu korku oyununda yaşamadığım anları bana yaşattı. Ciddi ciddi korku türüne mensup oyunlar arasında en çok bağırdığım oyunlardan biri olabilir. Bir noktada alıştığım ve iyileştiğim vakit bile ara sıra dalgın bir haldeyken katilin tek hareketi bile yine beni korkutuyordu.

Özellikle korku türünden Slasher alt türünün kült klasiği olan karakterlerin ek paketler olarak bu oyunda sunulması bana aşırı bir zevk verdi. Myers, Krueger, Chucky, Leatherface, Xenomorph gibi tonla ikonik kötünün sizi kovalaması ve bu kötüleri kendi elinizle oynamak apayrı bir eğlence oluyor. Bu kötülerin tek düze bir oynanış yerine birbirinden aşırı derecede farklı oynanışları oluşu bu oyuna özgün bir alan oluşturuyor. Örnek vermem gerekirse Kabuslarda kurbanlarını avlayan Freddy Krueger'ın sizi rüya alemine sokarak kendi avucu içinde oynayıp sizi çığlıklara boğarak kovalayabiliyor. Bunun dışında Leatherface'in motorlu testeresi ile size ilk filmdeki o gerici kovalama anlarını yaşatabiliyor. Michael Myers'ın ilk filmlerinde yaşattığı aşırı rahatsız edici takip anlarını deneyim edebiliyorsunuz. Aynısı Çığlık filminin seri katilini oynarken de ayrı bir şekilde deneyimliyorsunuz.

Korku klasiklerinin katilleri dışında ana kahramanlarını da var onların pek kostüm dışında ve göz zevki dışında bir anlamı yok. Tabii ilk aldığınız vakit kendilerine özgü perklerini kullanabiliyorsunuz ancak bunu da belli bir prestij seviyesini geldiğiniz vakit o karakterin sizin için bir kostümden farkı kalmıyor. Lisanslı karakterlerin dışında oyunun kendine özgü karakterleri de hiç fena değil yine korku klasiklerinden ilham alınarak kendi çaplarında hoş ve oynaması keyifli karakterler tasarlanmış. Mesela Veba isimli katilin gayet hoş bir oynanış alanı oluşturduğunu düşünüyorum. Düşünmesine düşünüyorum da bu karaktere karşı oynamakta zor. Bu durum ise oyunun bir sıkıntısına sebep oluyor. Oyuna yeni bir güncelleme veyahut etkinlikle kostüm gelecek diyelim. Oyuncularda bir karakterden şikayet ediyorlar. Yapımcılar şikayetleri dinliyor ancak dinledikten sonra çat diye sıkıntı çıkaran katili oynanmaya kapatıyorlar. Bu hem iyi hem kötü bir şey iyi olan tarafı sizi sinir edecek bir katili bir süre oyunda görmüyorsunuz. Kötü tarafı ise o katil sizin sürekli oynadığını ve derece kastığınız karakter ise oyundan kopmanıza sebep oluyor. Kopmanıza sebep olmuyorsa iyi yeni karakterler denemeye başlıyorsunuz.

Oyunun bir başka sıkıntısı ise yeni bir güncelleme geldiği vakit güncelleme ufak olsa bile hayvan gibi yüklü bir güncelleme attırıyor kendine. Sırf bu yüzden oyundan usanıp sildiğim oluyor. Başka bir sıkıntı ise oyunun "The Rift" isimli bir ilerlemeli bilet sistemi var. Kısaca "Battle Pass" yani. Bu etkinlikleri bitirdikten sonra süreleri doluyor ve uzunca süre yeni bir tanesi oyuna eklenmiyor. Bu durum benim için fazlasıyla oyunu amaçsız hale getiriyor. Keşke biraz daha şu oyuna Riftleri hızlı şekilde getirseniz daha iyi olacak gibi. Unutmadan söyleyeyim oyunun lisanslı karakterleri filmler ile kısıtlı değil. Klasik korku oyunlarından da baya bir isim var ek paketler içerisinde. Özellikle Resident Evil ve Silent Hill gibi aşırı sevdiğim oyunların karakterleriyle oynamak hoş bir his. Çevrim içi oyunlar için yapılan klasik "arkadaşım yok o yüzden tavsiye edemiyorum arkadaşınız varsa alın" tavrında bir yorum yapmak istemesem bile takımınıza dünyanın en kalas ve kafası çalışmayan insanının gelmesini istemiyorsanız. Kesinlikle bir arkadaş grubunuzla girmenizi öneririm. Önerime kendim uymadığım için oyunda çoğu sefer sinirim tepeme attığı oluyor. Troller özellikle aşırı toksik troller. Bazen iki kişi bazen ise tek kişi oluyorlar oyunu baltalamak için her yolu deniyorlar. Mesela bir maçımda iki tane arkadaş geldi benim yanımda da bir arkadaş var. Katil sürekli bizi hedef alıp yere düşürerek "slugging" yapıyor. Yere düştüğünüz vakit eğer spesifik sizi kaldıran yeteneğiniz yok ise takım arkadaşınıza muhtaçsınız. İşte bizim muhtaç olduğumuz vakitte bir baktık iyileştirmek için yanına gittiğimiz elemanlar bizden kaçıyor. Böyle yapa yapa haritayı dört döndük en sonunda kanamadan karakterde mahvoldu gitti. Böyle tipler için pek bir işlem yapıyor mu BHVR emin değilim. Bu gibi durumlara benim gibi tek giriyorsanız çok maruz kalırsınız o yüzden ya taş gibi sabrınız olsun yada arkadaşınız.

İlk Overwatch'ta olan iyi özellikleri çıkarıp yeni birkaç karakter ekleyerek 2 ismini verip oyunu yeniden çıkarttılar. Aşırı derecede saçma bir hareketti. Oyunu oynadığınız sürece düşen kutuları kaldırmaları sadece dümdüz savaş biletini kasıp çek git yapısına sokulmuş bir oyuna dönüşmüş. İkinci oyununa böyle yorumlar yapsam bile ilk oyunu da o kadar ahım şahım bir oyun olarak hatırımda kalmadı. Overwatch 2 oynanmayacak bir oyun değil ancak kesinlikle oyna sarar tipi bir FPS oyunu değil. Ben de genel anlamda çok yapacak bir şey yok diye eski günlerin tadını verir belki diye ara sıra göz attığım bir oyun olarak elimde duruyor. Overwatch 2'nin en iyi yanı Steam'e gelmiş bir Blizzard oyunu olması çok sevindirici diğer Blizzard oyunlarının Steam'e ekleniyor olması sevindirici bir haber.