Bio
Oyunlara önyargısız girmeye çalışıp, bitirilebilme imkanları varsa (kalite olarak) bitirerek, tarafsız bir inceleme yapmaya çalışırım. Normalde sadece Steam üzerinden incelemelerimi yapardım ancak oranın dışından da bir çok oyunu oynadığım için buradan listelerini de ayrı olarak tutmamın daha iyi olacağını düşünüyorum.

5: Kusuruna Bakmam
4.5: Az Mükemmel Kalış
4: Yarı Eksilmiş Yedili
3.5: Eksilmiş Yedili
3: Video Oyunu
2.5: Ara(f) Kargo
2: Detone
1.5: Arabesk Müzik Gibi
1: Tonunu Bulamadım
0.5: Saygı Duymuyorum Bile
Personal Ratings
1★
5★

Badges


Roadtrip

Voted for at least 3 features on the roadmap

Gamer

Played 250+ games

Noticed

Gained 3+ followers

GOTY '23

Participated in the 2023 Game of the Year Event

On Schedule

Journaled games once a day for a week straight

Liked

Gained 10+ total review likes

Early Access

Submitted feedback for a beta feature

N00b

Played 100+ games

Busy Day

Journaled 5+ games in a single day

Favorite Games

Omori
Omori
Hollow Knight
Hollow Knight
Terraria
Terraria
Ori and the Will of the Wisps
Ori and the Will of the Wisps
Castlevania: Lament of Innocence
Castlevania: Lament of Innocence

354

Total Games Played

050

Played in 2024

116

Games Backloggd


Recently Played See More

Grand Theft Auto IV: Complete Edition
Grand Theft Auto IV: Complete Edition

Apr 09

Anomaly Agent
Anomaly Agent

Mar 31

Tekken 8
Tekken 8

Mar 02

Sonic Colors
Sonic Colors

Feb 23

Sonic Rush Adventure
Sonic Rush Adventure

Feb 21

Recently Reviewed See More

"Oyuncularına bu kadar değer vermeyip, oyuncuları tarafından inanılmaz sevilen iki firmadan birisinin oyunu. Diğer firma Bethesda..."

En önemli mevzu, her şeyi geçiyoruz ve oynanabilirliğe bakıyoruz; oyun kendi zamanında da olmak üzere bilgisayara bozuk, yanında saçma sapan uygulamalar indirmek zorunda bırakılarak çıkartılmıştı, insanları uğraştırma yolundaydı, şimdi ekstra program olarak sadece "Rockstar Launcher" indiriyoruz en azından. Bir diğer iğrenç mevzu ben bu oyunda "Cyberpunk 2077"de aldığım "fps" değerinin aynısını aldım, hatta yer yer daha fazla düştü. Bazı görevlerde oyun kendini sonsuz yükleme ekranına kilitliyor, bu sebeple saatlerimi hebâ ettiği de oldu, oyunu açıkçası teknik sorunları yüzünden üç ayda zor bitirdim, yer yer oyunu oynamak dahi istememişliğim oldu.

Oyun zamanının ilerisinde değil, eğlenceli de değil! Gerçekten eğer ki ben "1985-1994-1997-1999-2003" yapımı oyunlarında daha fazla eğlenebiliyorsam, bu isimlerini vermediğim, yapım yıllarını vermiş olduğum, ancak benim bildiğim daha düşük bütçeyle yapılmış oyunlarda daha çok eğlenebiliyor, saçmalığın içinde kaybolmuyor, zamanımın çöpe gittiğini hissetmiyorsam, bu oyunun çok büyük sıkıntıları var demektir. Oyunu bitirebilmek adına kendimi zorladım, kendimi zorlama gereksinimlerimden birisi de genel kültürdü, oyunu ve ek paketlerini bitirdikten sonra da pek mutlu olduğumu söyleyemeyeceğim. Oyunun iyi yönlerinden değil, yaklaşık üç ay dağınık şekillerde oynamış olduğumdan sadece hatırladığım özelliklerini değerlendireceğim.

Oynanış mekanikleri, fizik motorunun saçmalığı bambaşka bir seviyede zaten, gerçek hayata en yakın oyun diye diye övdüğünüz bu oyunda arabalar ayrı işkence, motorlarsa inanılmaz bir işkence. Duran arabaya değip öldüğümü hatırlıyorum, araba sürmesi yeteri kadar eğlenceli değilken ana oyunun bir çok görevinde araba kovalaması görevi bulunuyor, eğlenceli olmayan bir yönü fazlaca kullanmak ilk kırmızı bayraklarındandı, oyunun ilk on saatinde kısır döngüye bağlamayı başarmıştı zaten oyun, sürekli aynı işleri yapıyorduk. O motor sürüş mekaniklerini de kim yaptıysa gün yüzü görmesin, ne kadar iğrenç bir iş çıkartmışlar öyle, üstüne üstlük motorcu çetesinin konu olduğu bir ek paketin var olması zaten ne kadar iyi iş yapmaya çalışmadıklarını gösteriyor.

Oyunun hikayesi, bu konudan bahsetmeye tenezzül bile etmek istemiyorum, ana oyun ve ek paketleri de dahil olmak üzere hikaye inanılmaz dağınık işliyor, asla bir tempo yok, hikayenin ilerleyişini anlatmak için aracı olarak kullanılan görevler birbirinden sıkıcı bir halde oldukları için ayrı bir işkence çektiriyordu. "TLaD" ek paketi hikayenin en toplu olduğu hikayeydi, diğerlerinden bahsedecek olursak, dağınık dağınık, oradan buradan, paçasından ♥♥♥ damlıyordu.

İnkar edilemez bir sunum kalitesi var, bakın bunu asla reddedemem, çünkü gerçekten parasını vermişler, animasyona, sahnelere, müziklere iyi para verilerek, sanatçıların üzerinde uğraşmasını sağlamışlar, son derece gaza getiren sunuma sahip ara sahneler bulunuyordu, inanılmaz da keyfi arttırıyordu, ancak sunumun bu kadar kuvvetli olmadığı zaman inanılmaz derecede daha fazla olduğundan genel tecrübe çok acı bir tat bırakıyor.

Oyunun karakterleri ve şehrin yaşamı, ana karakterimizin psikolojisini rahatlıkla anlayabiliyoruz, rahatlıkla yönettiğimiz karakterin rolüne bürünebiliyoruz, yan karakterlerin de başarılı yazıldığını söylemekten çekinmeyeceğim. Yan karakterleri sevmeniz gerekiyorsa size sevdirebiliyorlar, sinir olacaksanız sinir edebiliyorlar, nefret etmeniz gerekirse ettirebiliyorlar, olabildiğince başarılı anlayacağınız. Ancak şehir yeteri kadar yaşamıyor, tabii oyunu bu dönemde oynamış olmamın etkisi de bulunuyor, oyunun ana hikayesini, ardından ek paketlerinin hikayelerini bitirdiğim gibi oyunu sildim. Eğer ki bu oyunu zamanında oynamış olsaydım, bütün başarımlarını almaya uğraşabilirdim, kesin olarak söylemiyorum ancak şöyle bir gerçek var ki on sene önce yapılmış bazı oyunlar bu oyundan daha toplu, daha düzgün bir tempoya sahip, bu öğeler de hikayeli bir oyun için çok önemli.

Oyunun görev yapısı, inanılmaz tekrar ediyor ve hiçbir şekilde eğlenceli değiller, yeni hissettiren içerik çok az, sürekli birisini öldür, birisini kovaladan ibaret, hayatınızıdan inanılmaz bir miktarda süre çaldığını rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Onun dışında oyunun temposu o kadar dağınık ki, heyecanlı geçmiyor bile, oyunun en heyecanlı olması gereken görevleri size heyecanlı gelmeyecek bile, çünkü sizi gereksiz işlerle o kadar yoruyorlar ki, mutlu olmanız gerektiği zaman, sadece bitmiş hissediyorsunuz. Görevlerin kayıt noktaları çekilmez noktada, çok uzun sürenizi çalmaya yönelik.

Yan etkinlikler, sıkıcı, inanılmaz tekrara dayalı, eğlenceli bir açık dünyaya sahip değil, oyunun trafiği de berbat, o kadar çok belirgin şekilde yapay zeka önüme arabasını kırıyor ki, asla yaşayan bir şehirmiş gibi hissetmiyordum. Bir yerden bir yere giderken eğer köprüden ya da büyük tünelden geçerek ada değiştirmem gerekiyorsa asla kendi gitmiyorum, taksi arıyorum ve taksiyle gidiyorum, çünkü dediğim gibi fazlasıyla sıkıcı bir dünyaya sahip.

En Güncel Güncelleme: Burada oyunun "Serseri Ajan Modu"nu konuşalım. İlk olarak bu modu yapmayı beceremedikleri ortada, asıl sorun da tembellik. Ortaya çıkan işin ne kadar tembelce yapıldığı kendini öyle bir belli ediyor ki!

Hikayenin sonrasına sıfır yeteneklerle başlıyoruz, şimdi bu dediğime karşı modun türünün gereksinimi bu demesin. Bu modu çıkartmaları gereğinden fazla uzun sürdü, söz verdikleri tarihten sonrasında çıkarttılar, demek ki yeni bir şeyler ekilyorlar diye düşünmüştüm oysa ellerinde olan malzemelerle çalışmışlar. Bu maddede bulunan asıl sorun şu; ana oyun sonlara doğru gerçekten eğlence kavramına uyuyor, en başta olması gereken çeşitlilik en sonlarda kendini gösterince oyunun en güçlü noktası sonu oluyor ve bu tarz eleştirilere rağmen elimizden bütün güçleri almayı tercih ediyorlar. Oysa ki yeni mekanikler, kombolar ve bölüm dizaynları, özellikle farklı tür düşmanlar getirseler çok daha zevkli olacak.

Baş düşman dizaynı en kötüsü ve tembelce, birbirinden ayrı düşünen düşmanlar mı?

Baş düşman dizaynları, ana oyunun son baş düşmanı gerçekten baş düşman gibi hissettiren tek baş düşmandı, onun da içine etmeyi başardılar. Nasıl mı? çok basit, 10-20-30-40 katlarında karşımıza baş düşman dövüşleri çıkıyor, bu baş düşman dövüşlerini de tembelce dizayn etmenin en güzel yolunu bulmuşlar, ikişer ikişer karşımıza salmışlar... Hani bunu yapan bazı oyunlar var, ancak iyi bir oyun yapımcısı bunu yapacağı zaman üzerinde oynar, mesela yeni saldırılar getirilir, birbirinden ayrı düşünen düşman zekası yerine tek bir beyin olarak düşünürler, daha efektif saldırılar kullanılır.

Dövüş sorunları, bir önceki maddede dediğim gibi bütün düşmanlar tek başına düşünüyor, bu tek başlarına düşünüyor olmaları da her ne kadar iyi şekilde kaçınıp kalkan kullansanız dahi bazen "frame-perfect" hasarlar yemenize sebebiyet verebiliyor, bu bir miktar can sıkıcı.

Denge problemleri, yeni modun en başından itibaren en güçlü normal düşmanlardan karşımıza çıkabiliyor olması iyi bir rogue-like olmadığının en basit göstergelerinden birisi zaten, bu tür oyunlar zorluk dengesi konusunda en hassas olması gereken oyunlardır, her zaman zor hissettirmelidir, ancak oyuncunun yetenek seviyesinden dolayı bu zorluk hissettirilmeli, elde az malzeme varken, elde çok malzeme gerektiren durumlara sokulmaz.

"Normalde oturur ve kapanışta geçen isimleri müzikler eşliğinde her oyun bitirdiğimde dinlerim... Bu oyunun sonunda bunu yapamadım, çünkü bu oyunu yapan ekibe saygı duyabilmek çok zor!"

Yıllar ve yıllar geçiyor, en sonunda birazcık daha optimal, daha düzgün, eli yüzü güzel ve zevkli bölümler geldi diyorum, bu sefer de baş düşman dövüşleri ayrı bir rezil durumda, şaka gibi, ancak oyunun en azından görevleri bir miktar daha az ve sanırım farklı bölüm dizaynları içeriyor, ben oynamak istemedim, ardı ardına "Rush" serisini oynamak yetti bana, daha sabredemem!

Oyunun son bölümlerinde uçsuz bucaksız çukurlar ve size tek atan, ancak sizin görmenizin ve tepki vermenizin imkanı olmadığı tuzaklar yine kendisini gösteriyor, hayır biz oyuncular, sizin yaptığınız bölümleri ezberleyipte oynamak istemiyoruz, bu seçenek rekor kırmak isteyenler için opsiyonel olmalı, adaletisiz zorluk, zorluk demek değildir, alçaklıktır!

Oyunun bir diğer problemi; iğrenç diyaloglarla sürekli oyunumun bölünmesi, sunum zaten berbat, hikaye de berbat, bana motivasyon sebebi olması gerekirken oynama zevkimi baltalayacak kadar berbat, sıkıcıydı. Genel olarak bu yapımcı "Dimps" inanılmaz kötü hikayeler yazıyor, oyunlarda bulunan zorluk anlayışını da anlamayı becerememiş.

Hatalardan birazcık da olsa, bir önceki oyuna göre daha rafine, amele işi deli gibi olmayan, zamanında oynanabilecek bir oyun olmuş, "Dimps"'in yapmış olduğu en elde tutulur "Nintendo DS" oyunu budur. Anlamadığım bir şey var, insanlar nasıl "Sonic Rush" oyununa güzel diyebiliyor, eğer ki gerçekten zamanında oynadılarsa ve ellerinde bulunan beş parmağı geçmeyen bir sayıda oyunu bulunuyorsa bir insanın, "Evet, sevilebilir." derdim, ancak bu üçleme o kadar dandik ki...