yine hayatımı değiştiren o oyun. gizliliğin yanı sıra aksiyonuyla, parkuruyla, tarihi ortamlarıyla, türkçe seslerle beni oldukça etkiledi. evet belki görevler tekrarlıyor, ana görevi yapana kadar yan görevleri yapmak zorunda bırakıyor ama açıkçası hiç sıkılmadım? ac2'den sonra dönüp bakınca ben de katılıyorum ama ilk defa oynayan biri olarak beni oldukça sarmıştı ve gaza getirmişti. altair'i de severiz.

öncelikle bu oyun ücretsiz, büyük bir yapım değil ona göre değerlendirecek olursam gayet iyi. oyun süresi çok kısa, bir routeu bir oturuşta bitirebilirsiniz. benim sıkıntım romance olmaması. kardeşim ben otome tadında bir novel oynuyorsam romantizm olsun ya. sadece hinted anlar oluyor o kadar. fakat kısacık hikaye için route başı 3 cg çizilmesi takdirimi kazandı ki çizimleri de kaliteli. karakterler pek tipim değil o yüzden iki karakterin routeunu oynadım ve bitti o kadar. öylesine boşsanız falan oynanır oynamaya gerek yok

öncelikle böyle mature dad type karakterli dating simler pek fazla sayıda olmadığı için övmeliyim. ki hepsi baba. karakterlerin geneli sevilesi ama daha fazla romantizm olmasını dilediğim birkaç route oldu. ki joseph routea hiç girmeyeyim şaftımı kaydırdı. öyle çerezlik eğlenceli bir oyun işte zaten her route maks 2 akşamda bitti bende. bir de daha fazla cg olmasını dilerdim

lego oyunlarını ablamla severek oynarım aşırı da eğlenirim. yine klasik komedik sahneleriyle hafif bulmacalarıyla keyifli vakit geçirdiğimiz bir oyun oldu. ama tüm filmleri kapsamadığı için üzülmüştüm.

dünya kurulumu, karakter düşman tasarımları vs oldukça estetik. açıkçası lore'u için düşen kitapları okumaya üşendim benim pek ilgi alanıma girmiyor o konuda bir şey diyemeceğim ama uğraşılmış. hikaye fena değil yine çok oooov denilecek gibi değil ama final bölümü heyecanlıydı ayrıca kız kardeşlik gücü <3 dövüşürken her şey birbirine girdiğinden bazen ne döndüğünü anlamadığım oluyordu ama hack n slash işte. son olarak bayonetta'ya aşığım teşekkürler

This review contains spoilers

görevler ve ambiyans olarak favorim olabilir. codename 47'deki 13 görev daha iyi hale getirilerek buraya da katılmış ve oldukça güzel olmuş. ayrıca ilk oyunun finalinden devam etmesi de benim için ilginçti fakat bu hikayenin sonu, son bölümün aksiyonuna pek yakışmamıştı biraz hayal kırıklığına uğramıştım.

kendimi öldürmek istememe sebep olan ama inatla oynadığım o oyun. yeni cihazlarda sıklıkla hata veriyor ki bu save sistemi hiçbir şekilde olmayan bir oyun için ölüm kalım meselesi gibi bir şey. görevler süper diyemem bazıları çok basit bazıları zor ki save de alamayınca bazen sadece kapıdan geçmek için kırk saat beklemek gibi bir şeyi 23653 defa yapman gerekebiliyor öyle olunca sıkıyor. ama ilk hitman oyununun tecrübesini edinmek için sabırla sonuna kadar oynadım. 47'nin üstsüz fan servisi de ayrıca söylenmeli çünkü bir efsane.

This review contains spoilers

görevleri oldukça kaliteliydi. farklı ülkelerin şehirlerinde 20 adet görev var, hitman oyunlarının en uzunu da oluyor böylece. hikaye çok az yer alsa da 47'nin hayatına, hayatında güvendiği nadir kişilere odaklandığı için güzel. çok fena uff diyemem ama finali de duygusaldı şimdi.

ilk oynadığım gizlilik oyunu olarak yine hayatımı değiştiren oyunlardan oldu. yeri geldi gerim gerim gerildim, yeri geldi kırk saat plan yaptım, yeri geldi plan yapamadım ortalığa silahlarımla daldım, yeri geldi korkudan gizlendiğim yerden çıkamadım. kısacası beni gerçekten içine çekti, sanki 47 değil de ben oradaymışım gibi oynadım. ayrıca hitman'in en sevdiğim yönü de bir görevi yerine getirmenin birçok fazla yöntemi olmasıydı. böylece sana kendi planını oluşturma şansını veriyor. hitman oyunlarının hikaye yoğunluklu olmamasına rağmen önem vermeleri de hoş. tek üzücü yanı önceki hitman oyunlarına nazaran pek öne çıkan soundtracklere sahip olmaması

This review contains spoilers

baba kiryu. evlatlarına yemek yapan kiryu. odun kesen kiryu. güreşçi kiryu. kısacası kiryu'nun birçok güzel yanını gösteren bir oyun ki en çok gülümsediği oyun da bu olabilir. ayrıca oyunun başlarında ruhsal olarak da iyi hissettiği için mutluydum ta ki tojo clan allahın okinawasında bile kiryuya bulaşana kadar. neyse işte hikaye olarak sonda yine saçmalasa da genelinde güzeldi bence. herkesin blockuza deyip laf attığı oyun olsa da ben combatta pek problem yaşadığımı hatırlamıyorum açıkçası. farklı teknikler deneyince üstesinden gelinebilir yani? seviyoruz seni yakuza 3.

This review contains spoilers

yakuza hatrına ve host kiryu için şu puanı verdim. asla ciddiye alamadığım zottirik bir hikayeye sahip her bir detayına ayrı kızmıştım zamanında dhjdkhf kaoru'nun hiçbir işe yaramaması, oluşturulan gereksiz romantizm ortamı, kiryu'nun haruka'yı arkasında bırakıp ölme düşüncesi falan her şey o kadar saçmaydı ki. türk dizisi tadında "aslında.. ben de koreliyim! aslında... o benim kardeşim!!" muhabbetine hiç girmeyeyim yani bayağı güldürdü beni oyun. ama fart hırkası, karakter tanıtımında kullanılan scriptive font gibi efsanevi güldüren şeylere sahip orada hakkını yiyemem.

This review contains spoilers

0'dan sonra çok eksik hissetmiştim minigamelerin azalmasıyla. ama hikaye olarak şu ana kadar en beğendiğim yakuza oyunu olabilir (kesin kiryu nishiki kardeşliği olduğu için damarıma bastı ondan seviyorum). ayrıca haruka cancağızım bitanem bebem geliyor o bile yeterli.

This review contains spoilers

ilk oynadığımda başka dünyaya geçmişim gibi olmuştum, önceden bu tarz geniş kapsamlı oyunlar oynamıyordum büyük ihtimal o yüzden. gameplay olarak hala en iyilerden biri olarak anabilirim, şehirde eğlenmekten ana hikayeye vakit ayırmadığım zamanlar oluyordu. hikayeye gelirsem başta promising olsa da bi yerden sonra saçma sapan şeyler oluyor benim sinirimi bozuyor hele o majima. ama yine de özel bir yeri olacak bende çünkü yakuza hayatımı değiştirdi