Çok zor şartlar altında oynamaya çalıştım ve yer yer sıkıntılar çeksem de sonunda bitirmeyi başardım... Her ne kadar ikinci oyun kadar iyi olamasa da, (serideki hiçbir oyunu değil zaten.) Oynamasının ikinci oyundan çok daha zevkli olduğunu söyleyebilirim. Yer yer oyundaki teknik hatalar bile zevkli hale geliyor ve oynarken oldukça eğleniyorsunuz. Ayrıca oyunun konsepti ve ikinci oyuna göre çok daha fazla olan gizemli havasını aşırı beğendim, o yüzden de genel olarak Silent Hill 2'den daha fazla beğendim ve aklıma kazındı diyebilirim. He ama boss fight'lar diğer SH'lerde de olduğu gibi yarrak gibi... O konuda yapılabilecek pek bir şey sanırım henüz, güzel boss figtlar'ın darısı serinin yeni çıkacak olan oyunlarının başına deyip konuyu sonlandıralım en iyisi.

Nintendo Switch Pro 70 fps... Anlayan anladı.

2010

Hiçbir zaman ısınamadığım bir oyun. Belki de oynayacak arkadaş grubum olmadığındandır, hep farklı oyunlar oynuyoruz. Ama yine de tek oynadığımdan mıdır bilmem bu oyunu hiç sevmem ve hep sıkılırım.

2018

Aslında uzun zaman önce bitirmiştim ama şimdi inceliyorum. Emulator'de oynadım ve optimizasyonu çok da iyi değildi ama 30fps kilitli olduğu için yine de pek sorun yaşamadım. Bölüm tasarımları açısından cidden eski hissettiriyor. Hatta o anlamda Remake bile diyemem, aşırı kriptik ve uğraştırıcı. Ama Npc ve düşman dizaynlarını çok beğendim, gayet tatlıydı. Ayrıca oynanışında pek bir derinlik olmasa da çok eğlenceliydi ve plaform özellikleri de fena değildi. Kısacası beğendim diyebilirim, güzel kısa bir deneyimdi.

Oynanış anlamında pek bir farklılık yok, sıradan ve basit tps mekanikleri işte. Aslında bu kötü bir şey de değil, bir yere kadar oldukça eğlendiriyor sizi ama ortalarında bir yerde cidden artık sıkılmaya başlıyorsunuz. Oynarken bitse de kurtulsam şeklinde düşünüyorsunuz, sırf hikaye için oynadım en azından ben. Ama her geçen Chapter da az da olsa bölüm dizaynı ve silahların değişmesiyle çeşitlilik sağlanıyor ve bir umut tekrar eğleneceğim diye düşünüyorsunuz, bu tam olarak gerçekleşmiyor oynanış konusunda ama gerçekten savaş atmosferini neredeyse mükemmel bir şekilde yansıtıyor oyun ve hep farklı yerlere gidiyorsunuz. Ayrıca grafikleri bugün için bile muhteşem bence. O konuda hakkını yiyemem. Oynanışı biraz gömdüğüme de bakmayın, çekilemez değil. Zaten oyunun asıl olayı senaryosu ve üstüne iyice düşünülmüş karakterleri, ana konu klişe sayılabilecek olsa da anlatım biçimi ve cutscene'ler cidden ortalamanın üzerinde, elbette bir MGS değil ama gayet hoş ve sizi hep sürüklüyor. Oyunun sonundaki Plot-Twist azıcık tahmin edilebilir olsa da yine de sizi gayet tatmin ediyor ve şaşırtıyor. Ayrıca Soundtrack'ler de atmosferi etkileyen iyi şeylerden biri, cidden boş zamanımda dinleyebilirim o derece hoşlar! Yani kısacası oynanış kısmında pek beklentiniz olmasın ama hikaye ve atmosfer konusunda mihenk taşı sayılabillir, Cutscene izlerken de hiç sıkılmadım sanırsam :D Bu da bir şeydir. Son olarak hayır, 5 saat gayet kafi bir süre bu oyun için, cidden yetiyor. Hatta daha uzun gelmedi gibi de değil xd. Tekrardan kısacası Spec Ops: The Line, güzel hikayeli, savaş oyunu sevenlerin kesinlikle oynaması gereken apayrı bir deneyim. Ama top 20 veya 30'uma girer mi... Kesinlikle sanmam. 7.5/10! (Karakterler de 9 canlı galiba AQ bir türlü ölmüyorlar 0, kötü bir oyun değil ama bence underrated da değil. LOL)

aslında 1-2 ay öncesinden oynamıştım ama yeni ekledim. Pc mi kötü yoksa optimizasyon mu kötü bilmiyorum ama 60FPS değildi oyun, o yüzden en baştan gözüme pek hoş gelmeyerek oynamaya başladım. Hikayenin anlatış biçimini de pek beğenmediğim için oyun beni pek içine çekmemişti. Oynanış gayet iyiydi ama ritim tutturma olayını biraz zorlama buldum ve arada kasması nedeniyle dayanamayıp oyunu sildim. Ayrıca bundan önce DMC ve Bayonetta oynadığım için de pek sarmamış olabilir. Belki birgün tekrar başlayıp deneyebilirim, ama şuan için yarım kalmış bir deneyim bu benim için...

Paratopic hayatımda oynadığım çoğu korku oyunu deneyiminden çok farklı bir tattaydı. Özellikle oyun oynuyor gibi değil film izliyor gibisiniz. Özellikle çarpık senaryosu ve atmosferi ben çok derinden etkiledi, her ne kadar düşük bütçeli b tipi bir oyun olsa da cidden kısa oynama süresinde çok eğlendim. Hele de Drive (2011) moduna girdiğimiz araba sürme sekanslarında. Diyaloglar vs. çok iyi, restoran masasında silahıma mermi doldururken çok gerildim ve heyecanlandım. Dediğim gibi oyun pek uzun ve büyük olmasa da senaryo cidden detaylı yazılmış. Sonuna geldiğinizde cidden senaryoyu anlıyorsunuz ve helal olsun diyorsunuz. Bu, benim gibi bir filmci adamı derinden etkiledi. Resmen aşık oldum. Tabii oyun çok daha uzun olsa ve RPG öğeleri kısıtlanmasa tadından daha da yenmezdi. Uzunluğu konusunda cidden potansiyeli harcanan bir yapım olmuş, para vb. olsa daha iyi ve uzun olabilirmiş. Bu materyallerle normal bir oyun çıkabilirmiş ortaya. Bu haliyle ise deneysel küçük bir proje olmuş. Ki amacı da o zaten, bu konuda eleştirmem biraz saçma ama yine de. Bir de oyunu her halde iade edemeyelim diye save alma özelliğini koymamışlar, çünkü oyun 2 saatten az bir sürede bitiyor tek oturuşta. Ama ben yer yer AFK kaldım ve iade edemedim. İade etmek için oyunun kötü olması gerekir, bu oyun kötü değil, kısa. Yer yer AFK kaldığım için 2 saati geçti oynama süresi ve haliyle iade edemedim. Yani iade etmek istememin tek sebebi uyanıklık ve çok kişinin bilmediği bir oyunun kütüphanemde olmasının gerekmediğiydi. Ama asıl uyanık olanlar yapımcılar çıktı. Yine de iade etmediğimden memnunum. 11TL'ye kesinlikle değer. Bir ara tekrar baştan başlayacağım ve başarımlarımı kazanacağım. (Credits'de çıktığım için başarımlarımı vermedi, sonra çıkmak lazımmış. 9/10 bi' denenir bence... Muazzam!)

Çoğu kişinin en sevmediği souls oyunuymuş sanırım. Yine de benim en sevdiklerimden biri. Tek büyücü olarak oynadığım ve DLC'lerine giriştiğim oyun da bu. Hitboxlar vb. bozuk diyorlar ama ben hep büyücü oynadığım için bu durumdan emin değilim, ayrıca dünyasını ve zorluğunu en sevdiğim oyun bu. Ama bossfightlar çok tekrar ediyor ve özelliksizler. Bu kötü bir şey.

Platform ve Mario oyunları pek ilgimi çekmez ama cidden bu oyunu çok sevdim. İçimde yeni platformer'lar oynama isteği uyandırdı. Mekanikleri aşırı sınırlı olsa da, bölüm tasarımları ve oynanış o kadar çeşitli ki bunu sorun etmiyorsunuz. Ayrıca Boss Fightlar tekrar eder zannettim ama böyle bir sorun da olmadı. Kısacası macera seviyorsanız oynamanız gerek, onun dışında gerek yok. 8/10

amk oyunu 20fps olmasa güzel olurdu

Bayonetta 2, her ne kadar ilkinin üzerine neredeyse hiçbir yenilik koymamış olsa da, daha fazla eğlendim diyebilirim. Bölüm tasarımları ile dünya az da olsa gelişmiş, oynanış çeşitliliği artmıştı. Ayrıca daha epik olduğunu da söyliyeyim. Sanırım oyunun tek eksisi, 6 saatten kısa bir süre içinde bitmesi ve bazı düşmanların hareketlerinin seçilememesi. Onun dışında bu oyun sanırım 4/4'lük. Kaçmazzz! (En sevdiğim Hack & Slash oldu, zorlasam TOP 10'a girer. Ama sanki ilk oyunun atmosferi daha güzel gibiydi...)