Persona 3 FES'i ya da Reload'u da düşünebilirsiniz burada, ben ilk oynadığım versiyonu koydum. Persona 3 oyun zevkimi değiştiren, dibimi düşüren, hala üstünde düşündükçe "Ne oyunmuş birader" dediğim bir oyun hala. Ne zaman değişir bilemiyorum...

Oy anam anam... Tamam, diğer Zelda oyunları da iyi güzel hoş ama "açık dünya" dendiğinde aklıma gelen ilk oyun Breath of the Wild. Tanıdığı özgürlük ve oyunun mekanikleri birleşince ortaya gerçekten de inanılmaz bir oyun çıkmış. Canımsın BOTW.

Beni pis etkileyen başka bir JRPG Lost Odyssey. Eksiklerine ve problemlerine rağmen bu oyunu seviyorum. Keşke Microsoft mal mal işler yapacağına şu oyuna en azından bir PC portu falan yapsa da daha fazla insan oynayabilse.

İlk "gerçekten bitirdiğim" oyun olmasının büyük bir etkisi olmasının yanı sıra, hala bu oyunun yaptığı bazı şeylerin bende bıraktığı etkiyi başka bir oyun bırakamadı. Kamuflaj olsun, yaralanmaları iyileştirme olsun, The Sorrow ve The End boss dövüşleri olsun, oyundaki yığınla easter egg olsun... Vaktinde beynimi uçurmuştu oynarken. Hala yeri apayrı benim için.

En sevdiğim Final Fantasy oyunu. Gerek karakterleri gerekse de dünyası olsun beni en çok etkileyen FF oyunuydu. Vivi'nin yaşadığı duygusal çalkantılar ve ekiple ilişkisi, Zidane ve Garnet'in romantik ilişkisi, şirin mi şirin görünen bir oyunun aslında bayağı ağır bir teması olması derken bir hayli yer edindi kendine bende.

Hala dönüp de sıkılmadan oynadığım sayılı FPS oyunlarından Half-Life 2. Çıktığı dönemdeki bıraktığı etkiyi tartışmaya gerek bile yok. Valve'ın şaheserlerinden. Keşke tekrar oyun yapsalar böyle...

Benim gözümde hala en iyi GTA oyunu, biraz nostalji etkisi var tabii ama biraz MGS 3 gibi benim için yine. 4 GB'lık bir DVD'nin içine üç tane şehir, yapılabilecek bir sürü görev ve mini oyun, ufak da olsa RPG mekanikleri ve inanılmaz bir soundtrack sığdırmak büyük başarı valla. Hala da dönüp tekrar tekrar oynayabileceğim tek GTA oyunu benim için. (Hayır, tekrar videosunu çekmem n'olur salın beni.)

Beni Yakuza/Like A Dragon serisiyle tanıştıran oyunu koymam lazımdı tabii ki de. Kaptırınca akıp giden ana senaryosu, inanılmaz eğlenceli yan görevleri, mini oyunları, ufak ama dibine kadar dolu "açık dünya"sı, Majima ve Kiryu gibi iki efsanevi karakteri derken kendine çok rahat yer edindi valla burada. Seriye başlamak için harika bir oyun ama o kadar harika ki diğerleri tatmin etmeyebilir bunun sonrasında.

Buradaki incelememde yeteri kadar övdüğümü düşünüyorum Outer Wilds'ı.

Son sıraya hangi oyunu koysam diye çok düşündüm. Dead Space de olabilirdi, Ori and the Blind Forest da olabilirdi, Live A Live da olabilirdi, Chrono Trigger da olabilirdi, Shovel Knight da olabilirdi... Ama Portal 2'nin "mükemmel"e en yakın oyunlardan biri olduğunu düşündüğümden dolayı ona gitmesi gerektiğini düşündüm.