Oyun aslında çok güzel başlıyor, ilk başlarda hikaye çok ilgi çekici geliyor, önce feneri kullanıp sonra silahı kullanmak etc. hepsi ilk başta çok güzel, fakat oyun o kadar sığ ki 10 saat boyunca hiçbir farklı mekanik, tempo değişikliği olmadan 2 dakikada bir gelen düşmanları fener ve silahla öldürüp duruyorsunuz çok sinir bozucu, hikaye sonradan ne kadar basit olduğunu açığa çıkartıyor ve geriye heyecanlanacağınız veya eğlenebileceğiniz bir şey kalmıyor, ayarlardan commentary'i açarsanız çok daha farklı bir deneyimle karşılaşıyorsunuz, Sam Lake arkada bir şeyler anlatırken 2 dakikada bir gelip sizi rahatsız eden düşmanlar çok azıcık, ufacık katlanılabilir hale geliyorlar. Sam Lake'de bazen sinir bozucu olabiliyor tabi...

15 saat oynadım, sıkılmamak için kendimi çok zorladım ama sıkıldım :P

Enis Kirazoğlu'ndan nefret etmiyorum ama bu oyun hakkında bir şeyler yanlış gibi ya da oynanışın akıcı olmaması belki beni içine çekememiştir bilmiyorum.

I didn't expect it to be this much fun before I started playing it :D The game is literally like a 2-hour Nintendo demo. If Nintendo company would be a game, this would be it. But of course it is a game that needs to be experienced on the actual console, it would be ridiculous to play it with Citra, but if you can somehow get a 3DS, I would definitely recommend it. (Don't buy tho, game is too short. Try piracy 🤭)

5.kez bitirişimin ardından şunu farkettim bu oyun muhteşem, hatta harika, hatta çok güzel, hatta gelmiş geçmiş en iyi oyun, hatta bir ustalık eseri, hatta süper, hatta muazzam hatta

This review contains spoilers

Atmosferine 1 yıldız, Sunumuna 1 yıldız, 3d Metroidvania klonu olmasına 1 yıldız, Femboy Gwyndoline'e yarım yıldız (Boss savaşına geliyor o yarım yıldız yoksa Gwyndolin'in kendisine ∞ yıldız <3 (aynı ben)) Mekaniklerine 0 yıldız. Bununla birlikte sonunda Dark Souls 3ü 5.kez oynayabilirim!

Tüm oyunu yanlış bir şekilde oynamam bunu oyunun sonunda farketmem, farkettikten sonra hatamdan dönüp oyunun sadece son çeyreğinden zevk almam dışında atmosferi, görselleri ve sunumu oldukça (güzeldi). Aynısını boss savaşları için söyleyemem, sevdiğim sadece 3 boss savaşı var onlarda humanoid bosslar zaten, geri kalan 14 boss ve oyunun son çeyreğinden öncesi oyunu yanlış oynuyor olmamdan dolayı sürekli blood vials'larımı tüketmem ve blood vials farmlamam kısacası işkence çekmem ile geçti. Ama değdi çünkü bu oyunun son boss savaşı gördüğüm en iyi son bosslardan birisi. Bir ara tekrar bitireceğim, o vakit puan veririm.

Çok kısa olmasına bir şey demeyeceğim o yüzden bu kısmı geçiyorum, hikayeyi anlatım şekli farklı-alışıla gelmedik ve ilginç. Oynanışını Hotline Miami'den daha çok sevdim, epey eğlenceli ama sanki Bloodstained gibi geliştiricinin ana oyun çıkana kadar insanların ana oyun hakkında bir fikir sahibi olması için yaptığı bir demo gibi sanki.

In The Face Of Evil ve Future Club bir de Divide... Bu kadar.

This review contains spoilers

Böyle bir Boss ile savaşacağımız bir son yerine bir önceki bölümdeki polisli gibi bir yeri tercih ederdim. Motorcu kısımlarını sevdim ama.